Şimdi bir yazı yazacağım. “Hikayeni anlat.” diyor. Hakkaten, neydi senin hikayen? 25 yılın özeti, keşfettiğin kadar kendin.. Neler öğrendin, ne kadar buldun kendini?
Nelerde iyisin, neleri “yapamam” deyip bir kenara attın? Körelttin yeneteklerini, hayal gücünü, hislerini, istediklerini.
Gerçekten de büyürken değişiyormuş insan. Bir cenderenin içiymiş hayat. Bir çamaşır makinesi gibi dönüyorsun tamburun içinde. Bazen boğuluyorsun, bazen de arınıyorsun, ama unutma çamaşırlar temiz çıkıyor makinenin içinden. Bu dönemeçlerden, bu tecrübelerden karlı çıkacak olan “Sen”sin.
Bazen kül olacaksın ama her zaman bil “küllerinden yeniden doğma”yı.
Kendini aramak, keyifli de bir yolculuk..
Sadece unutma “yol”da olduğunu.
Teslim olma, duygularına çok fazla.
Her huzursuzluğa eyvallah demeyi bil.
Gülümse gidene, “hoşgeldin” de gelene.
Her zaman bir sığınak bul kendine, kendin olabildiğin, keyif alabildiğin..
Sevgiler,
Edischar.