6 Aralık 2020 Pazar

Amerikanya Rüyası



Arkadaşlar!! 
New York'tan bildiriyorum. 
Şimdi siz de benim gibi bir Türkiye'li olarak, New York deyince hemen Times Square, Manhattan, Central Park falan algılıyorsunuz. O iş öyle değil. New York, kocaman bir eyalet. İçerisinde şehirler var. Şehirler o kadar büyük değil, bizim ilçelere benziyor. Ben de onlardan birindeyim işte. Upstate New York diyorlar genel olarak.

Yav arkadaş, ben ülkeme kurban olaydım. Burada kış çok farklı. Saat 4 buçukta hava kararıyor. Her gün D vitamini alıyorum. Almazsan, kollarını kesersin diyorlar. Çünkü güneş yok güneş! 

Yemek desen, yiyorum yiyorum doymuyorum. Çünkü yiyeceklerde besin yok.. Sebzeler bir tatsız bir tatsız. Organik domates, salatalık falan alıyorum işte ekstra ücretle.

Bir de çok soğuk. Kar yağıyor burada. Dağ başına gelmişim meğer. Siirt gibi bir yer. Ama gene de kocaman süpermarketler var. Pizzacılar var işte, küçük bir kasaba bile olsa.
New York'ta okul açılmayınca böyle ucuz bir çözüm buldum kendime ama bilmiyorum ne kadar doğru ettim. 

Amerika'lılar gerçekten çok Amerikalı! Burger yiyip, bira içiyorlar ve beyzbol maçı izliyorlar. Bir de kasket şapka takıyorlar. İlk günler böyle kendimi Amerikan filmi içinde hissetim. Hatta 2-3 hafta öyle geçti. Şimdi biraz daha alıştım.

Arkadaş bir de bunların aksanı beni mahvetti. Tüm özgüvenim yerlerde. İngilizcem tam gelişti diyorum, bir starbucks'ta kahve sipariş edeceğim, "akfhakljfal" diyor bana. Hönk diye kalıyorum. Ne diyon la? 
How are you doing? diyormuş, "naber" demek. Ama o nasıl bir aksan?? 

Niagara Şelalesine gittim bu sürede, bir de Florida. Eğer oturabilirsem bilgisayar başına yazarım.

Şimdilik kendinize iyi bakın.
Edischar.

5 Aralık 2020 Cumartesi

Edischar Amerika'da!



Hey dostlar!!

Nasılsınız?? Bu girişi sevmiyorum ama, ne kadar uzun zaman olduu!!!

Koronadan ölmedim şükür elhamdülillah. 

Şuan Amerika'dayım! "Ah bizim çılgın ! :)" dersiniz siz şimdi. 

Eylülün 22'inde geldim New York'a. Valla New york. Gözlerime mi inanamıyom :O

Aralıkta olduğumuza göre 3 ayı bitirmişim burada.

Kız İngilizce kursu diye geldim, okullar açılmadı iyi mi.. Online ingilizce kursu alıyorum, hem de Amerika'dayım. Geziyorum işte. İngilizceyi ilerlettim şükür. 1.5 yıl önce başlamıştım blogta ingilizce motivasyonumu anlatmaya. Hatırlayan hatırlar. 

Şimdi biraz kafa karıştırıcı oldu , dur baştan alalım.

New York'ta bir okulda İngilizce programı satın aldım. Yüzyüze eğitime gelecektim. Online olarak Türkiye'de başladım, daha sonra vizeyi alınca da Amerika'ya gelip devam edecektim. Vize çıktı, Amerika'ya geldim. Tam okul açılacak bir mail geldi. "Korona vakaları artışından dolayı, okulumuz Ocak ayında açılacaktır." diyor. Aslında çok da şeyetmedim. sonuçta Amerika'dayım. 

Daha ne kadar buradayım belli değil. Umulur ki daha fazla yazayım.

Kimler burada? Bir tıklatın :)


Sevgiler, 

Edischar.

22 Haziran 2020 Pazartesi

İçinde mi dışında mı ?


Geçmiyorr günleerrr geçmiyorr.. dırırım.. Burada çiçekler açmıyor. dırırım..

A be canlar! Geçmiyor günler. Arkadaş, biz de "Boş olsak, şunu yapacağım, bunu da yapacağım." diyen insanlardık. Ne oldu şimdi? Hadi söyle bakalım. Evden çıkmıyorsun, hadi üretken ol hadi!

Ne olur üstüme biraz üretkenlik atın. Üstüme motivasyon atıınn. Hava hep yağmurlu. Bir tek teras var evde, onda volta atıyorduk. Şimdi onu bile yapmıyoruz. El kol kalkmıyor. Siz n'apıyorsunuz evde? Biraz öneri verin n'olur.. 

Çok ilginç ki bugün baya evde spor yaptım. Bir de tığ ile oya öğrenmeye başladım dün. En azından elim oyalansın da azcık kendimi üretken hissedeyim.

Yeni yemek tarifi bile denemiyorum şuan. İşler askıda. Hani "Bunu yapsam ne olacak ki? Kazancım ne?" diyorum.. Ne değerliymiş bir starbucks'a gidip kahveni yudumlamak. 

Gençler , huu !! Haydi biraz canlanalım, birbirimize azcık motivasyon ve ışık yollayalım. Kamon beybiii.

Çoğu kimseler yok buralarda şu aralar. Olanlara selam olsun. Yorumlarınızı bekliyorum, bir iki el sallayın.

Görüşürüz
Edischar. 


20 Haziran 2020 Cumartesi

What's your purpose of visit ?

Şöyle pasaportumuzu kendimiz hazırlayıp kullanabilseydik keşkem.

Hey! Selam!
Korona etrafta kol geziyorken sen ne demeye yurt dışına çıkıyon ? Te Allam. Pasaportmuş da bilmem neymiş.

Dün pasaport çıkartmaya gittim. Yeşil vardı, süresi bitti. İlk defa bordo pasaport alacağım.

Hiç bilmezdim bir biyometrik fotoğraf çektirmenin bu kadar zor olacağını.. 

Bursa'dayız. Hava yağmurlu. Koronanın en yüksek artış gösterdiği memleket olduk bravo. Herkes dışarıda, tebrikler. Bir de Cuma saatindeyiz. Pasaport randevusu ise saat 4'te. Bursa merkezin göbeğindeyim. Fotoğraf çektireceğim. Bir fotoğrafçı buldum. Lise mezuniyet fotoğrafımı burada çektirmiştim. Niyeyse hemen oraya gitmeyi tercih ettim. Etmez olaydım. 5 saniyede fotoğraf çekti herif. Ağzım yüzüm yamuk.
Bir de elektrikler gitti!! Töbeee. 
Dedim "Ben bu fotoğrafı almıyorum. Ne biçim bu böyle.". Bıraktım, çıktım.

Fotoğrafçı arıyorum yana yakıla. Elimde google maps. Buldum bir tane. "Öğleden sonra veririm fotoğrafı, düzeltecek eleman yok." diyor. İyi güç bela teslim saatini ayarlıyoruz. Elimi sürekli dezenfektanlıyorum. 

Eve geldim, misafirler var.

Sonra saat 3 oldu. Çıktım fotoğrafı almaya gittim. Darlıyor fotoğrafçı da. "Nereye gitcen? Napcan? Eğitime mi gidiyon?". 
+Abi onu bırak da, altıparmağa dolmuş var mı burdan? 

Gidiyorum, dolmuşçulara. Bursa'da trafik tek yönden akıyor. O yüzden gerisin geriye gidemiyorsun. Neyse yürümeye karar verdim. 15 dakikada nüfus müdürlüğündeyim.

Oradaki pasaportçu da darlıyor. Ya abi neden gereksiz gereksiz, hayatımızla ilgili sorular soruyorsunuz ? Bir de ağzımda maske var, yüzümün 4'te 3'ü maskeyle kaplı.. Hala yavşayabiliyorsunuz. Hayranım bu libidonuza. Gene yürüyemiyoz sokakta.

Neyse parmak izi falan derken, işlemler ilerliyor. Elimi dezenfektanlıyorum yine.Yan masadaki hanım yardımcı olacak bu sefer. Diyor ki "Fotoğrafın çok parlamış, kabul olmayabilir." . Bir bu eksikti. Zor bela bir fotoğraf çektirdik, şu virüs günlerinde. Bir de flaş yüzümüze patlamış da, kabul olmazmış. Başka fotoğraf çıkarıp verdim, onu da beğenmedi. Sana benzemiyor diyor.

Az önceki adam da bir kimliğime bakıyor, bir bana bakıyor. Diyorum "Benim, istersen eski pasaporttaki fotoğrafıma da bak.". "Hepsi birbirinden farklı diyor."

Elimizde 4 fotoğraf ve kendim alenen varım. Hiçbirinin birbiriyle alakası yok. 7 sene içinde bu kadar değişim geçirdiysem ne yapabilirim?

İşlemleri tamamladım. Eve de yürüyerek geldim. Yokuş yukarı yürüdüm, iyi spor oldu. Gelince de uyuyana kadar oturduğum yerden kalkmadım. Olsun. Sporumu yaptım sonuçta.

Çılgın sıkılıyorum. Sonumuz hayrola.

Sevgiler.
Edischar.

17 Haziran 2020 Çarşamba

Korona Günlükleri mi?


Selam beybiler! 

Koronadan ölmedim. Yaşıyorum. 
Baktım yine motive olma vaktim gelmiş hemen attım kendimi buraya. Eğer motive olacaksam bu iş burada yapılacak! Boşuna mı kurduk koca(!) blogu.

Yalnız anladım ki, bu blog işi düzenli giden bir şey değil. Bir uğruyon, bir gidiyon öyle devam ediyor işte. 

Evdeyim 4 aydır falan. Patladım. Üretkenlik desen sıfır. Hep ev temizle, yemek yap. Yemek bile yapmıyorum artık. Hem yaz geldi.. Kahvaltılıklarla geçiştiriyorum. Şaka maka yaz geldi ya!! Gençler Edischar neredeyse 1 yaşına girecek farkında mısınız :O Geçen yaz neydi bee. Hep beraberdik dimi? 

Anamm!! Bir kilo verdim kızz!! 61 kiloya düştüm şükür sonunda. Hala tombişim ama olsundu. Daha vereceğim ki. 

Şimdi öncelikle, bir plan hazırlamam gerek. 
Temizlik, kitap çevirisi, montessori sınavına çalışma ve yurt dışı için hazırlanması gereken evraklar. Bu yurtdışı muhabbetini ayrı bir başlıkta daha sonra anlatacağım. Aman hemen anlatırsam nazar felam değer. Kesinleşsin size gittiğim yerden kartpostallar atacağım :p 

Sizce de Edischar, Türkiye'de yaşamak için biraz fazla uçuk değil mi? Bir ülke yetmez ki, hayatını yaşamaya.. İlla yeni ülkeler, yeni hayatlar keşfetmeli. Kızçe, her gün değişiyor! Bir gün blogcu, ikinci gün ortada yok.. Te Allam.. Neyse, bu motive olma günlerinde beraber oluruz umarım.

Hepinizi özledim ki. Canlarım. Kimler burada? Nasıl gidiyor? Karantina modunda mısınız? Umarım hepiniz sağlıklı ve güvendesinizdir. 

Öptüm. Uzaktan.
Edischar. 

5 Mart 2020 Perşembe

Olduğumu Sandığın Kişi Değilim


Karşımdakinin gördüğü kadarım.
Ben değilim o görünen. Bir şeylerin yansıması. Karşımdakinin yansıması belki. ama ben değilim.
Çünkü beni tarif ederken "asıl benden" bahsetmiyorsunuz.

Ya ben tamamen yabancıyım kendime, ya da karşımda dururken, beni yargılarınız ve kendiniz kadar algılıyorsunuz.

Çok iyi niyetlerle bir şeyler yaparken kötü niyetli olarak yaftalanabiliyorum.
Canımı dişime katarak çabalarken, çalışırken "tembel"lik ile suçlanabiliyorum. Hayır bu ben değilim.

Olduğumu sandığınız kişi ben değilim.

Her dakika kalbimi ve kendimi kontrol ederken, sandığınız hataları yapan ben değilim.
Belki siz de benim sandığım kişi değilsiniz ama bir sır var burada.

Acı verici oluyor bazen bu, çünkü çabam iftiraya uğruyor. Haksızlığa uğruyor sarfettiğim enerji. Ben haksızlığa hiç gelemem.

Bu hayatta iftiralar can acıtıyor. Söylediğiniz kişi ben değilsem, bu da bir iftira ruhuma.

İyilerin olduğu bir yere taşınmak istiyorum. Sadece yaptığım iyiliklerin görüleceği bir yere. Evet, iyiliklerimi yapıp denize atamıyorum. Çünkü daha yaptığım iyiliği havada timsah gibi kapıp, kolumu da ısırıyorsunuz, kanatıyorsunuz, acıtıyorsunuz. Ben yine de yarım yamalak kanlar içindeki kolumla iyilikler yapıyorum ama gövdeme, kalbime kadar ısırıyorsunuz beni.

Sevileceğim bir yere taşınmak istiyorum. Mantıklı düşünenlerin yurduna. Aklını kullananların makamına taşınmak istiyorum.

Bu dünyada akıllı olmak zor iş! Halbuki insan, akıllı olduğunu sandığı zaman hata yapıyor en çok.. Belki kusurlarını görmek akıllılıktır. Ama siz hiç kusurlarınızı görmüyorsunuz!

Çok egoistim bugün. Dengim olanların yanına taşınmak istiyorum ben!
Edischar.

29 Şubat 2020 Cumartesi

Artık Yıl!


Heeeyy bugünn 29 Şubat yaa!! Ama yaa! Bugün de hayatımda bir değişiklik olmadı. Yine hayatımın aşkını bulamadım. 4 yılda bir gelen günde bir aksiyon, heyecan olaydı barim..

Sıkıldım mı ki ben? Ödev, temizlik, şehirler arası git gel..

24 yaşındayım, 25 e merdiven dayadım. 3 senedir de kimse yok hayatımda. Artık birisi için süslensem, birisini sevsem.. ve ona müzikler dinletsem. Sevsem onu yine. Fedakar olsam. Hem omuz olsam, hem omzum olsa..

Ayın sonunu düşünsek, yatmadan önce.. Güldürsem onu. Hem ben komiğim de. Komiklik yaparım. Çenem düşse, o da şapşallığıma gülse. Sevse.

30! mu olmam lazım illa. Yaşıtlarım evleniyor. Çocuk bile yaptılar. Ben de bir aile kursam ya kendime. Şimdi böyle aradayım.

Hangi evi temizleyeceğim diye plan yapıyorum. Bir tane evim olsa da onu temizlesem. Kendi evimizi.. Sade olsun. Az eşyalı.. Tütsü koksun, vanilyalı..

Az ama öz. Gel işte be adam!

Edischar.

23 Şubat 2020 Pazar

Yoğunluk Sebebiyle Kar Tatili

 

Merhaba,
Blogger'a dönme kararı alıyorum, hayatım yoğunlaşıyor. Hay yaleppiim yaağğ.

"Pazartesi tıkırtısı" gelemeyecek gibi görünüyor. "Ağaç Ev Sohbetleri"ni yazayım bu hafta dedim, onu da son anda deep'e pasladım.
Halbuki tatlı yazılar vardı aklımda. Fotoğraflar bile hazırdı.
Önümüzdeki 1 hafta ful çekiyorum. Tam gün doluyum. Olursa bir boşluk uğrayacağım.


Şu şarkıya takmış durumdayım.


Videoyu kesinlikle izleyin! Sanat aksın damarlarımıza. 

Şimdilik hoşçakalın. Öptüm.

Edischar.

17 Şubat 2020 Pazartesi

Dümdüz MİM


Merhaba beybiler. Edischar is back!!

Hadi bir mim yapalım hemen.

"Dümdüz sorular" ile "dümdüz bir mim!". Yine önerilerinizi, tavsiyelerinizi bekliyorum.

Çok istekli bir mim!

-3 tane film önersen hangilerini önerirsin?

Le Jeux D'enfants, Heiran, Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız.

-3 tane kitap önersen hangilerini önerirsin?

Debbie Macomber-On İki Gün, Piraye, Taaşşuku Talat ve Fitnat.

-3 tane dizi önersen hangilerini önerirsin?

Fringe, Skam, Yunus Emre

-3 tane şarkı önersen hangilerini önerirsin?

Tüm önerilerim burada :)

-Bugüne kadar gittiğin en güzel mekanlardan bir veya birkaç tane önerir misin?

Dolmabahçe Sarayı

-1 tane youtube kanalı önerir misin?

daire

-1 tane instagram kanalı önerir misin?

hand and fire

Benim önerilerim bu kadar. Sizden daha fazlası çıkacaktır eminim.
O halde mimi gören herkesi mimliyorum ! Beni de etiketlemeyi unutmayın :)

Pamuk eller klavyeye <3

Edischar

15 Şubat 2020 Cumartesi

Düşünüyorum Öyleyse Artık Sonuca Bağlanmalı

Öncelikle en sevdiğim serinin 2. ayağı gelmiş.
Hemen aşağıya videoyu ekliyorum. İçimiz sıcacık oluversin.

Çokça balkabaklı tarif içerir.

Düşünüyorum arkadaşlar. Çok düşünüyorum. Hem rahat biriyim, hem de bir şeyler olsun istiyorum. Hem halimden çok memnunum hem de hala bekliyorum.. Sadece bekliyorum. Bir gün gelecek ve her şey değişecek. O pazartesi gelecek. O sene gelecek. O ayın ilk günü gelecek..

O ajanda açılıp plan program yapılacak. Ama el gitmiyor. 

Neyi planlayayım ki? İşsiz kalışımın 8. ayına yaklaşıyorum. Aslında işe girmek için bir çabam kalmadı artık. Kurs, baba parası derken iyice saldım.. Kendime işler uyduruyorum. Kurs ödevlerimi yapıyorum falan. Ha kursta da birinciyim yani bu arada. En vakti bol insan olarak, çalışmaya ve ödevlerimi yapmaya vaktim var.


Diyorum, blog yazma işini bir düzene oturtayım. Haftada bir gün belirleyeyim, o gün bloga girip yazayım. Ya da ayda bir rapor vereyim. Ama bu kararlılığım devam etsin. Edischar, rüzgarda savrulup gitmesin. Bir dala tutunsun. 

İlk aklıma gelen "pazartesi". Haftada bir gün gir, yaz ve çık. Neden olmasın?
İstiyorsan daha çok yaz ama o gün illa yaz bir şeyler. Bilmiyorum olur mu bir deneyeyim.

Bir teması olmalı mı? hmm.. bir düşünmeli bunu. 

Edischar

12 Şubat 2020 Çarşamba

Aralık ve Ocak İkilemesi


Son posttan bu yana iki ay geçti. Aralık ve Ocak..
Bu iki ay sürecinde yurt dışından gelen misafirlerimi ağırladım.

Kıbrıs, İstanbul, Konya, Afyon, Kütahya, Eskişehir ve Bursa'da vakit geçirdim.
İlginç ve yoğun bir iki aydı. İngilizcem baya bir gelişti. İnsan zorunda kalınca ittire ittire dili öğreniyormuş..

Şimdi de yeni başladığım "Locke&Key" dizisini İngilizce alt yazılı takip ediyorum. Belki daha da faydası olur.

Bu sürede "You" ve "Fi" dizisini bitirdim. Hiç kitap okumadım.
Genel olarak bir değişim içindeydim.


Son bir haftadır sadece ödev yapıyorum.

Çok tembelim.

Ve hamburger yemeği çok seviyorum. Lanet olsun! Ödevlerimi bitirince kendime hamburger sözü verdim. Sanki hamburger yiyince her şey düzelecek, her şey yoluna girecek.

Bir yandan sağlıklı beslenmeye ve akşam 6'dan sonra hiçbir şey yememeye gayret ediyorum. "Hamburger seven bir kızın diyet yapma çabası" adlı yaşam öyküsüne hepiniz hoşgeldiniz.

Laptopum için sırt çantası sipariş verdim. Şuan beni bu hayatta heyecanladıran 2. şey. Birincisi hamburger.

Yıldız Gemisi diye bir kitap ayırdım kenara. Okumayı düşünüyorum. Hayırlısı.

Görüşmek üzere
Edischar.

Nerelerdeyim, Ne Yapıyorum?


Merhaba a dostlar.
Nasılsınız yahu?
Bayadır ara verdim yazmaya. "Hiç de demediniz bu kız nerede" diye???
Montessori eğitimimin yoğunluğu ve hayatımda oluşan meşguliyetler sebebiyle blog ile ilgilenmeye fırsatım olmadı.
Beni biliyorsunuz, bir anda eserler... Aniden yazmama, bloga bakmama kararı aldığım da doğrudur. Bir an başka şeyler ilgimi çekti.

Aslında hayatım stabil. İstanbul ve Bursa arasında mekik dokuyorum. Kursun son 1,5 ayına girdik. Bu kurs bitiminden sonra neler olacak bilmiyorum.
Hala kilo vermeye çalışıyorum.
En son yazdığımdan beri 6 kilo gitti yine de..

Buraya dair motivasyon bulursam anlatırım bir şeyler.. Lakin, bir mesaj atsaydınız gelirdim. Ne kadar kırılganmışım meğer.
Herkese keyifli kışlar dilerim.

Yaşasın patikler!
Edischar.