10 Eylül 2022 Cumartesi

Neden Montessori Yer Yatağı?

 Herkese içten bir merhaba,

3.trimester la beraber gelen gece uyuyamama sorunuyla başbaşayım. Zorlukla gözlerimi kapadığım gecenin 4'ünde yine uyandım ve bir daha da uykuya dalamadım. Yine de sabah namazını kılmak için bir bahane oldu. 

Namazdan sonra çareyi telefonu kurcalayıp bir şekilde uykumun gelmesini beklemekte aradım. Lakin uykuya dalışımın 10 dakika sonrasında alarmım çaldı ve uyanıp eşime, iş yeri için öğle yemeğini hazırlama vaktiydi. Kalkıp işimi hallettim. Eşimi işe uğurladıktan sonra bir iki saat kestirebildim şükür. Şimdi elime kahvemi aldım ve montessori hakkında konuşmak için hazırım. 

Türkiye'deyken bir sene ilkokul montessori eğitimine katılıp , sertifikamı almıştım. Amerika'ya gelince de bir devlet okulunda montessori öğretmen asistanı olarak işe başladım. Yanılmıyorsam bu süreç en fazla 3 ay sürebildi. Çünkü işe başlar başlamaz hamile kalmıştım. Mide bulantıları ve uyuklama hali o kadar fazlaydı ki, bu yükü 40 çocukla beraber kaldıramazdım.

Şimdilerde kızım için montessori yenidoğan odası hazırlıyorum. Yardım aldığım kaynaklardan biri "the montessori baby"  kitabı. Henüz Türkçe çevirisine rastlamadım. Lakin aslında ilk kitapları olan "the montessori toddler"ın Türkçe çevirisi kitabevlerinde mevcut. 

Sırası geldikçe odaya yaptığım yenilikleri paylaşmayı düşünüyorum. Buna ilk olarak yer yatağından başlamayı tercih ettim.

Nedir bu yer yatağı? 

Bebekler beşikte yatmıyor muydu? Nerden çıktı şimdi bebekleri yer yatağında yatırmak ?

Ebeveyn olmak bu günlerde araştırmacı ve yenilikçi olmayı gerektiriyor. Günümüzde araştırmalar o kadar çok çocuklara odaklandı ki, eski eğitim görüşleri birer birer yıkılıyor ve aksi tezler savunuluyor. 

Montessorinin ana teması olan çocuğa uygun ve özgür alan tanımak kavramından yola çıkıyor montessori yer yatağı. Bebek uyandığı zaman yataktan inebilsin ve odayı keşfedebilsin istiyoruz. Tabiki bebek odasının tamamen ona göre dizayn edilmiş olması gerekiyor. Elektrik kabloları, perdeler, düşme tehlikesi olan objeler odada düzenlemeye tabii tutulması gerekiyor. 

Bebek uyandığı zaman istediği kadar kendi ile vakit geçirebiliyor, yataktan inip emekleyebiliyor, yuvarlanabiliyor. Ne zaman annesine ihtiyacı olduğuna kendisi karar veriyor. Ana temada, bebeğe hareket etme özgürlüğü tanınıyor. Her bireyin sahip olması gerektiği gibi. 

Eski ekolde bebekler parmaklıklı beşiklere yatırılır, bebek uyanır, ağlar ve annesi gidip bebeği yataktan indirir. Bu da bebeği anneye bağımlı, zorunlu kılar. Bu ekolde, bebeğe bir özgürlük alanı sunulmaz. Bebek sürekli annenin kotrolündedir, bebeğin odasını, çevresini keşfetmesine olanak tanılmaz. Bir diğer husus ise, beşikteki korkuluklar, bir hapishane hissi veriyor. Kim böyle bir yerde uyanmak ister ki ? Bir de canın istediğinde çıkamıyorsun. Birinin gelip seni kurtarması gerek her seferinde. Eğer biz bunu yaşamak istemiyorsak neden küçücük bebeğe bunu yaşatmayı hak görüyoruz. 

Amerika doktorlar derneği bebeğin ilk 6 veya 12 ay boyunca ebeveynleri ile aynı odada yatması gerektiğini söylüyor. Bunu göze alarak ilk başta geceleri kızımı yanıma alacağım yan yatakta yatırmayı planlıyorum. Gündüz uykularını ise, odasındaki yer yatağında yapmasını istiyorum. Aynı zamanda yer yatağı bana da kızımla beraber yatabilme imkanı sağlıyor. Bu en büyük nimet bence.

Çevremden aldığım bilgiye göre, bebeğin bizim yatak odasındaki yatağımıza alışmaması gerekiyor. Yoksa kendi yatağına alışma süreci zor oluyormuş. Bu yüzden kendine ait olan bir yatakta yatması ama bize yakın olması şimdilik en iyi seçenek. Umarım işler istediğim gibi yürür.

Kızımın odasına aynı zamanda keşfedebilmesi için bir montessori rafı yerleştirdim. Şimdilik içinde yeni doğanlara uygun materyaller yer alıyor. Kendisi uyandığı zaman gidip oradaki oyuncakları, materyalleri keşfedecek ve çevresini tanımaya başlayacak.

Montessori rafı ile ilgili yazıları önümüzdeki günlerde paylaşacağım. 

Sevgiyle,

Edischar.

24 Ağustos 2022 Çarşamba

Hamilelik Raporu


 30. haftadayız sayın seyirciler.

Karnımda bir canlı büyüyor. Daha doğrusu büyüyebiliyor. Nasıl bir mucize bu? 

Hiç bilmezdim bedenimin bu kadar kabiliyetli olduğunu. Sanki tüm vucüdum beni sabote etmek için var olmuştu. Bel ağrısı, uykusuzluk, halsizlik çok genç yaşta yakalamıştı. Tembeldim, kiloluydum. Annemden çok kez duyduğuma göre üşengeçtim. 

Ama işte meğersem vücudumda öyle bir potansiyel varmış ki, yeni bir canlı bile dünyaya getirebiliyormuş. Allah öyle bir mucize vermiş ki biz kadınlara, yeni bir insan büyüyor içinde. Dünyaya geliyor. 

Hamile kalmadan önce anlamıyordum, hiç bu kadar idrak etmemiştim bazı şeyleri. Biz gerçekten de hiç yoktan var ediliyormuşuz. Bir kan damlası, susam tanesine dönüşüyor, o susam tanesi çekirdeğe, cevize, elmaya, armuta sonra da kavuna, karpuza dönüşüyor. Büyüyor da büyüyor. 

Biliyor muydunuz, ilk 3 ay içinde bebeğin bütün organları oluşuyor. Geri kalan kısımda büyüme ve ince ayarlar sağlanıyor. Nasıl bir mucize bu.. Nasıl bir yaratıma tanık olmak. 

En son öğrendiğime göre, hamilelikte annenin beynindeki gri hücreler yok oluyor. Buna "pregnancy brain" deniyor. Unutkanlık ve sersemliği beraberinde getiriyor. Beyin hücrelerinin kaybolması insanlarda endişe yaratırken, araştırmalar gösteriyor ki meğersem bu alanlarda yeni bağlar kuruluyormuş. Bebek dünyaya gelince, annesi bebeğinin neye ihtiyacı olduğunu anlayabiliyormuş. Ağlaması, hareketleri, her şeyini sezebilecek kapasite yaratıyor. SubhanAllah!

Hemi de "anne" diye kutsal bir varlığa dönüşüyorsun. Güçleniyorsun, olgunlaşıyorsun, inancın artıyor, imanın artıyor. 

Ruhsallığa yakınlığım , hamileliği iliklerime kadar hissedip, farkında olmama yardım etti. Her şey için çok şükür.. 

Umarım bebeğime iyi bir anne, rehber, hayat dayanağı olabilirim. Anneliğin mükemmel olmak zorunda olmadığını da kendime kabul ettirmeye çalışıyorum. Akışında yaşayıp, anda olayım yeter. 

Dünyaya gelecek tertemiz varlığın bana çok şey öğreteceğinden eminim! Unutmuş olduğum bebekliğimi, çocukluğumu, o saflığı tekrar kızımda görüp deneyimlecek olmak muhteşem bir heyecan yaratıyor içimde. 

Tekrar şükür. Sağlıkla gel kızım. Az kaldı. Seni seven annen,

Edischar.

23 Ağustos 2022 Salı

House of the dragon

 

Arkadaslarim, Game of Thrones'un Targaryen ayagini konu olan HBOmax dizisi pazar aksami Amerika saatiyle 9.00 pm de yayinlandi. 

Game of Thrones hayrani biri olarak, son 3 aydir diziyi beklemekteydim. Genelde devam niteliginde olan yeni yapimlar beklentiyi karsilamazken, House of the Dragon beni ilk bölümüyle tatmin etti. Carpici sahnelere yer verilmisti. Dizi kadrosuna alismak biraz zaman olacak olsa da , dizinin devam etmesine cok seviniyorum. Sizler diziye ulasabiliyor musunuz? Eminim yanki uyandiracaktir yakin zamanda. Spoiler vermiyorum. Izleyenler varsa tiklatsin ^^

Edischar

 

AĞAÇ EV SOHBETLERİ # 157

 

Merhaba dostlarim!

Bu hafta yine agac evde toplandik. Disarida ates bocegi ve circir böceklerinin sesleri bize eslik ediyor. Fikirlerimizi paylasiyor, cay ve kahvelerimizden birer yudum aliyor, beraber olmanin keyfini cikariyoruz. Yumusak kirlentlere sirtimizi dayamisiz. Haftanin konusu ise Taha'dan geliyor. 

"Sizce tarihteki en önemli buluş nedir? Keşke ilk benim aklıma gelseydi dediğiniz fikirler hangisidir? Son olarak imkân ve yeteneğiniz olsaydı şu an neyi icat etmek isterdiniz?"

Bence;

1- Tarihteki en önemli bulus, universiteler ve medreseler. Bu sayede insanoglu birikimini aktariyor ve daha ileriye gidebiliyor.

2- Keske Montessori gibi bir egitim sistemi bulup ismimi verebilseydim :)) ki neden olmasin, hala olabilir.

3- Sanirim ikinci soruda , ucuncu soruyu da cevaplamisim. Cocuklari merkeze alan, piril piril beyinleri koyurup muhafaza eden ve onlari kendi potansiyellerine ulasmalarini saglayacak bir egitim sisteminin kurucusu olmak , egitim materyalleri kesfetmek istedigim icatlar olabilir. Bu bir icat dimi? Ozgurlukler ulkesi blogger da ben buna icat demek istiyorum.

Haftanin konusu icin tesekkurler, yazar arkadaslara basarilar :)

Edischar

18 Ağustos 2022 Perşembe

Keşf-i Blogger Etkinliği 2

 


Selam poncik dostlarim!

Ilki 3 sene önce düzenlenen Kesf-i Blogger Etkinligi'mize hepiniz hosgeldiniz! şak şak şak.

Koranayi bahane edip, "sokaga cikma yasagi yüzünden etkinlige ara verilmistir", diye bir bahane uydurmayi kendimde hak görürüm.

Iste bloggerda hala aktif arkadaslarimizi görmek, yeni yazarlarimizi tanimak icin bir firsat! Birbirimizi taniyip, takip edip, kocaman bir aile olalim! 

Bu yayında yapılması gerekenler çok basit;

1-Linklerini paylaşan güzel arkadaşları takip etmek.

2-Kendi güzel linkinizi yazının altına eklemek.

3-Linkinizin yanina, sizi veya blogunuzu tanimlayan bir söz, hayat mottosu ya da kisa bir siir yazmak.

4-Yaziyi sayfanizda paylastiktan sonra da Taha veya benim sayfama yorum atarsaniz, listeyi güncel tutabiliriz.

*Size ve daha çok yazara ulaşabilmek için etkinliğimizi es geçmeyin lütfen!

Sevgiler.

Edischar ve Taha Akkurt


Blog Linklerimiz;

edischar.blogspot.com "Işılda!" 

akkurttaha.blogspot.com – "Allah'ım kaderimden şikayetçi değilim. Aksine bahtiyarım evrende bana da rol verdiğin için!"

dearmonarosa.blogspot.com “Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok.” 

applesodaa.blogspot.com "Tek sayfa da olsa kitap okumadığım günü boşa geçmiş sayıyorum."


fairytaleess.blogspot.com "herkes çıkarsın kalbini o çirkin mücevher sandığından ve herkes onu birbirine fırlatsın tanrım." (Didem Madak)


dogacesnicisi.blogspot.com "sanat uzun hayat kısa!"


sadevederin.blogspot.com “sadece yazıyorum :)” 


nurruyakara.blogspot.com
"Hayat kısa, kuşlar uçuyor." - Cemal Süreya


yuregiminiklimi.blogspot.com  “vakit geçirmece, günlük gibi bir şey işte”


zehranindunyasi.blogspot.com – “Hayat sevince güzel boş boş oturma hayatı güzelleştirmek için çaba göster. Kimse sana altın tepside güzellik sunmuyor. Çabalamadan bu iş olmuyor. İyi ya da kötü önemli olan nasıl baş ettiğindir.”


www.filmgundemi.com – “Filmsiz hayatın tadı yok... Sinemalara gelen filmleri haftalık olarak takip edip hepsinin bilgilerini yazıyorum.”


fatihpinarca.blogspot.com/


kaplandiary.blogspot.com/ "Hayat, Ciddiye Alınamayacak Kadar Önemlidir - Oscar Wilde"


biredip.com  "Bazı şeyleri sana yazdığımı düşünme. Hepsini sana yazıyorum."


aytaccraftsveparmakbebekler.blogspot.com / Biriktiriyorum /


ucunkuslar.blogspot.com Makbule Abalı "Mutluluk Kaf Dağı' nın ardında değil... Uçun Kuşlar...


mavitanla.blogspot.com/ "Sevgisiz kalan her çiçek bir gün solar."

17 Ağustos 2022 Çarşamba

Agac Ev Sohbetleri #156

 

Vay be!! 156. bölüm ve dolu dolu 3 yili deviren bir agac ev sohbetleri! Gözyasim pit.

Taha Akkurt ve bendeniz Edischar'in kafa kafaya verip bir proje baslatalim, yazarlarla fikir alisverisinde bulunalim diyerek yola ciktigimiz ve cok basarili devam ettirilen etkinlik 3 yilini tamamlamis!

Bir süre sonra hayat sartlari sohbetleri devam ettirmeme izin vermemisti lakin sevgili deeptone ve kaplan diary bu etkinligi 3 yil boyunca sürdürdü. Iremcan ve kayip fisiltinin da emegi büyük.  Eminim her yazar en az bir kere bu etkinlige katilmistir ya da katilacaktir :)) 

3 yilin bitmesi onuruna, bu haftaki konuya birkac yorumda bulunmak isterim.

Kaplan Diary'den gelen "Çevreyi kirleten, doğayı tahrip eden ve canlıların yaşamını tehlikeye sokan işletmelerin faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna yanit arayalim. Kendi nezdimde.

-Insanoglunun gözünün doymamasi ve sadece bugününü, kendini düsünmesi malesef bilincsizce yapilan doga kirliligine ve canlilarin zarar görmesine sebep oluyor.

Tabiki de keske her sey denetim altinda tutulsa, cevreye zarar veren fabrikalarin faaliyetleri engellense.

Gecenlerde HBOmax te 4 bölümlük bir belgesel yayinlandi. Ismi "Edge of the earth". Dünyanin kiyisi, kenari gibi bir anlami var. Extreme spor yapan sporcular dünyanin pek kesfedilmedik yerlerine gidip orada kayak, rafting, tirmanis, sörf gibi sporlari yapmaya calisiyorlar. Lakin karsilastiklari anormal doga olaylari oluyor. Bunlarin sebeplerinden biri küresel isinma. 

Afrika'da kilometrelerce sahil cevre dusmani fabrikalarla kapatilmis durumda. Toplasan 20 kisiden olusan cevreci bir grup, yürüyüs yapip duruma engel olmaya calisiyordu ama tabiki sonucsuz kalindi.

Bizim görmedigimiz, bilmedigimiz o kadar cok tahribat yapiliyor ki ve sesini cikaran sayisi cok cok az.. Malesef devlet politikalari, para hirsi, güc bunlarin devam etmesine sebep oluyor ve olacaktir. 

Tek pozitif düsünebildigim , bunca yildir yapilan tahribata ragmen dünya hala ayakta ve kendini yenileme potansiyeline sahip.. Yemek ve su kaynagimiz bol ve herkese yetecek kadar besin var. Hicbir zaman da bitmeyecek. Eger bitecek olsaydi simdiye kadar coktan bitmisti. 

Fikirlerinizi merak ediyorum. Bu konuyu sectigi icin kaplan diary e tesekkurler.

Uzun yillar Agac Ev Sohbetleri'nin devam etmesi dilegiyle. Kurucular olarak Taha'yi ve beni unutmadiginiz icin ayrica tesekkurler.

Saglicakla,

Edischar.

8 Ağustos 2022 Pazartesi

Edischar Dekorasyon Pesinde

 

Merhaba sevgili dostlarim.

Bugünlerde temizlik manyagi genlerim şaha kalkti. Dip köşe her yere girip temizlik yapiyorum. Youtube da izlenen koreli vloglar da buna etken olmus olabilir. Hatta evet her sey ev turu videosu izlemekle basladi. Kizimin odasini dizayn edeyim derken, baktim bütün evin elden gecmesi gerekiyor, dolap icleri, cekmeceler, atilmasi gerekenler..

Bir de az esya seviyorum tabi.. Ne kadar az esya , o kadar düsünecek az sey ve iş.. En güzeli minimalizm. 

Milletin evi ne güzel dekore edilmis, tertemiz. Ben su dekorasyon isini cözemedim. Sadece ikea dan alisveris yapip, icine de renk katmadan tam iskandinav havasi elde edebiliyorum sadece. Ama keske su duvarlari dekore edebilsem. Yumusacik, rahat, cozy bir ev kurabilsem. 

Bugünkü niyetim homegoods a gidip birkac yeni kirlent, mutfak kilimi ve artistik objeler bulmak. Evet minimalizm deyip sonra da alisverise abanmak ikilemindeyim.

 Ama bir sey eksik evde. Bir sey iste. Yesillik, duvarlara resim, isiklandirma. Bilmiyorum, adini koyamiyorum. Sizin dekorasyonla araniz nasil? Nasil huzurlu bir yasam alani kurabilirim ? Hem de disaridan estetik gorünen bir evim olabilir? Yardim please.

Sevgiler

Edischar

1 Ağustos 2022 Pazartesi

Dogum günüm ve notlar

 

Merhaba dostlarim.

Bugün benim dogum günüm. Sabah suan 08.36. Her günkü düzene binayen erkenden kalkivermisim.

Tabiki mutluyum bugün dogum günüm oldugu icin ama ben zaten her gün mutlu olmak icin bir sebep buluyorum ki. Düsünüyorum, ne zaman basladi bu dogum günü kutlamalari.. Isin asli nedir yani? Neden bugün cok özel olmali, herkes aramali, parti yapilmali. Elestirel kisiligim bu sorunun cevabini ariyor. Cünkü bir seyleri körü körüne yapmayi sevmem. 

Mesela, dünyaya yeni bebek getiren veya getirecek anneler neden sürekli gösteri pesinde. Fotografci tutup, büyük karnini gösterip tüm facebook ve instagram halkiyla paylasmanin neresi mantikli.. Ya da dogmamis bebegin ultrasound resminin sosyal medyada ne isi var? Su ultrasound görüntüleri benim icin o kadar mahrem ki.. Sadece esim ve ben gördük. Hatta hep dua ettim islem sirasinda, bebege bir zarar gelmemesi icin. Insanlar, bu mutlu ve mukemmel hayatlarini gösterme isini abartti. 

Bir de su mesele var, anneler bütün o partileri yapiyor ama gel gelelim cocuga gerekli sevgi ve özeni göstermiyor. Hep disariya, hep disariya.. 

Katilmiyorum. dostlarim. Bu düzene katilmiyorum. Daha cok aklimizi kullanmak zorundayiz. Sorgulamali ve ona göre eger bizim yasam tarzimiza, fikirlerimize uyuyorsa alip kullanmaliyiz. O yüzden yillardir sosyal medya kullanmiyorum. Sadece sahte hesaplardan, sevdigim sayfalari takip ediyorum ama ne bir mutlu animi, yedigim yemegi, gezdigim yerlerin fotografini paylasmiyorum. Ve cok ama cok isime yaradi. Kendi hayatimi kendim icin yasiyorum.. Topluluk düsünceleriyle yönetilmeden.

Dogum günü sacma gelmeye baslarsa tümden bu dogum günü olayini da ortadan kaldirma niyetindeyim. Insanlar da strese giriyor, yok hediye alalim, yok arayalim.. Sahsen ben birinin dogum günü yaklasinca sürekli yapacagim seyleri düsünüyorum ve bir de karsi tarafin begenmesi kaygisi var.. Her neyse öyleli. Öpüldünüz.

Sevgiler

Edischar 

28 Temmuz 2022 Perşembe

Boba Tea Günü

 Selam dostlarim! 

Güne sevgili momentos'un podcast yayini ile basladim ve beni konuk olarak almasina muhtesem mutlu oldum! Uzun zamandir radyo yayini yapiyormuscasina kullandigi dili ve sesi gercekten kulagima ahenkli bir melodi oldu. Ismi anilan diger blogger arkadaslarimi da hemen takibe aldim. 

Günlerim 0-3 yas montessori arastirmalari, montessori bebek odasi hazirligi ile geciyor. Instagramda bir montessori sayfasi actim ve her gün yeni yayinlar paylasiyorum simdilik. Ingilizce bilmek gercekten de zamanda yolculuk yapmama vesile oldu resmen. Cünkü artik cok daha fazla bilgiye ulasiyorum ve bu inanilmaz boyutlarda.

Amerika'daki ilk Türk arkadasimi edindim ve dün ilk defa bulustuk! Resmen boba tea aserdigim icin onu boba tea icmeye götürdüm. Koca bardagi cabucak icmistim. Evlere dagilirken kendisi hala bardaginin yarisindaydi. Ilk defa deniyordu , acaba begenmedi mi ki... 

Kendisini Hint-Türk markette gezerken buldum. Kücük kizi türkce konusuyordu ve ben de hemen konusmaya atlayip selam verdim. Tam bir giriskenlik örnegiyim. Konusmaya ayak üstü devam ettikce o da telefon numarami almak istedi. Genelde aliniyor numaralar ama aslan aranmiyor. Bu sefer öyle olmadi. Ilk mesaji da o atti. Bu hafta da bulusma ayarladik ve iste gercekten de bulusup güzel sohbetli bir saat gecirdik. Ayrilirken tekrar bulusmak istedigini de ekledi. Hadi bakalim, yavas yavas yeni sehrimizdeki ortamimizi kuruyoruz gibi. 

Sevgiler,

Edischar

25 Temmuz 2022 Pazartesi

Edischar anne oluyor.

 


Selam blogger ailesi!

Hindistan usulü patatesli katmerimi (aloo paratha) bir yandan agzima tikarken , bir yandan da yagli parmaklarimla kilavyemin basindayim. Dur su caydan da bir yudum alayim.

Evet dostlar ilk hamileligimin 26. haftasindan bildiriyorum. Her sey cok lezzetli gorunuyor!Valla karbonhidrat, seker, saglikli sagliksiz her gordugumu tatmak istiyorum. Göbüsüm de benden once menzile variyor artik.

Anne olmanin ilk heyecanlari, bebisle ilgili planlar, alisverisler, hayat gailesi derken yazi yazmayali epey oldu.

Sanirim bu zamanda daha da olgunlastim. Daha farkli bakiyorum hayata. Daha bir sükür icerisindeyim. Ergenlikten ciktik herhalde en sonunda. Zaten hayata bunun icin gelmedik mi ? Daha iyiye dönüsmeliyiz her zaman, dinazorlasmadan yasamali hayati.

Simdiki evimiz iki odali. Bir odamiz zaten bostu. Orayi bebek odasi yapma gayreti icindeyim. Tabiki montessori egitimi gecmisimi de isin icine katarak, yavrumuza bir montessori duzeni kurmak istiyorum. Burada, Amerika'da montessori dogum ile beraber basliyor. Bebekler icin müthis materyaller var. Kismetse cillop gibi montessori materyallerini raflara dizmeye niyetliyim, kizim icin.. Aaaa evettt dogru , bebisimiz kiz olacak! Bu dönem sabirsizlik, mutluluk, bir nebze endise ile geciyor. Yeni bir sayfa aciliyor hayatimda. En guzel, en temiz sayfalardan... 

Canim kizim saglikla gel.

Aslinda türk annelere de faydali olmasi acisindan 0-3 yas evde montessori deneyimlerimi paylasma niyetindeyim, ama görelim, olur mu , olursa nasil olur...

Kendinize cok iyi bakin dostlar! Isiltiniz daim olsun!

Edischar.