5 Mart 2020 Perşembe

Olduğumu Sandığın Kişi Değilim


Karşımdakinin gördüğü kadarım.
Ben değilim o görünen. Bir şeylerin yansıması. Karşımdakinin yansıması belki. ama ben değilim.
Çünkü beni tarif ederken "asıl benden" bahsetmiyorsunuz.

Ya ben tamamen yabancıyım kendime, ya da karşımda dururken, beni yargılarınız ve kendiniz kadar algılıyorsunuz.

Çok iyi niyetlerle bir şeyler yaparken kötü niyetli olarak yaftalanabiliyorum.
Canımı dişime katarak çabalarken, çalışırken "tembel"lik ile suçlanabiliyorum. Hayır bu ben değilim.

Olduğumu sandığınız kişi ben değilim.

Her dakika kalbimi ve kendimi kontrol ederken, sandığınız hataları yapan ben değilim.
Belki siz de benim sandığım kişi değilsiniz ama bir sır var burada.

Acı verici oluyor bazen bu, çünkü çabam iftiraya uğruyor. Haksızlığa uğruyor sarfettiğim enerji. Ben haksızlığa hiç gelemem.

Bu hayatta iftiralar can acıtıyor. Söylediğiniz kişi ben değilsem, bu da bir iftira ruhuma.

İyilerin olduğu bir yere taşınmak istiyorum. Sadece yaptığım iyiliklerin görüleceği bir yere. Evet, iyiliklerimi yapıp denize atamıyorum. Çünkü daha yaptığım iyiliği havada timsah gibi kapıp, kolumu da ısırıyorsunuz, kanatıyorsunuz, acıtıyorsunuz. Ben yine de yarım yamalak kanlar içindeki kolumla iyilikler yapıyorum ama gövdeme, kalbime kadar ısırıyorsunuz beni.

Sevileceğim bir yere taşınmak istiyorum. Mantıklı düşünenlerin yurduna. Aklını kullananların makamına taşınmak istiyorum.

Bu dünyada akıllı olmak zor iş! Halbuki insan, akıllı olduğunu sandığı zaman hata yapıyor en çok.. Belki kusurlarını görmek akıllılıktır. Ama siz hiç kusurlarınızı görmüyorsunuz!

Çok egoistim bugün. Dengim olanların yanına taşınmak istiyorum ben!
Edischar.

16 yorum:

  1. 35'ten sonra birden hiç umrunda olmamaya başlıyor, kendini olduğun haliyle yeterli bulmaya başlıyorsun. bu demek değil ki "ben buyum" diyebiliyorsun, yine halâ ve inatla yabancısısın kendinin ama en azından dıştan "duruşun" oturuyor ve dıştan gelen tepkiler önemsizleşiyor... Bakalım 40'lar nasıl, ben de onları deneyimliyorum, karışık biraz şimdilik ama :))

    YanıtlaSil
  2. "Olduğumu sandığınız kişi değilim."

    Ah o kadar doğru ki... Kimse kimseyi anlamıyor, tanımıyor aslında. Herkes sadece kendi bakış açısıyla yargılıyor, etiketliyor, yaftalıyor karşısındakini. Ama olur da şansın yaver gider seni, gerçek seni gören, anlayan birine denk gelirsen dünya değişiyor. Bahar geliyor, çiçekler açıyor, hayat öyle güzelleşiyor ki... Umarım dengini bulur, dengin olan insanlarla çevrilirsin dört bir yandan :)

    YanıtlaSil
  3. en iyisi aynaları, yansımaları kırmak ve ele avuca sığmayan içimizdeki baş belasıyla uğraşmak. :) 1

    YanıtlaSil
  4. Öyle değil mi zaten, ne söylersen söyle,söylediğin,karşındakinin anladığı kadardır.İnsanlar,seni sen olarak değil,sana bakıp kendi zihninde sana yapıştırdığı etiketler ile görüyor seni .malesef.

    Taşınmak bir çözüm ama insan her yerde insan. O yüzden takmayacaksın,aldırmayacaksın. naçizane önerim :)

    YanıtlaSil
  5. aynı seyleri dusunuyorum bende bazen... bu ben mıyım dıye.

    YanıtlaSil
  6. Bunu hiçbir zaman unutma: Sen en iyisin. :)

    YanıtlaSil
  7. Yazıyı tebessümle okudum; farkındalığa, özgüvene hayran kaldım. İfadenin gücüne, duygusuna da bayıldım; üstelik bu duyguyu çok da güzel anladım, ona da tebessüm ettim:) Gençlik güzel, hele bir de derinlik varsa hissiyatta... Gelecek yıllarının güzelliğine de bir sinyal bu. Şanslısın!

    Bir yazımın içinde şöyle bir cümle kurmuştum, çok gençken mottomdu benim. Benzeştirdiğim için, paylaşmak istedim.

    O yazımın içindeki haliyle:

    ...çok ufak yaşlarda, henüz cool kavramı dünyada yer etmemişken çok cool bir cümlem vardı benim, küçük yaşta büyük laflar etmenin havasında söylenmiş bir cümleydi birine... Demiştim ki: ''Ben herkesin arkadaşıyım ama herkes benim arkadaşım değil.''


    YanıtlaSil
  8. Her zaman insanların kafasında başka bir insana olduğumuzu düşünmüşümdür zaten genelde belli de ederler sen bunu yapar mıydın ya oysa sende hiç öyle bir tip yok falan filan. Olduğumuz kişi değil de olmamızı istedikleri kişi olarak kafalarında bulunuyoruz ne yazık ki. Yazdığın her kelimeye içtenlikle katılıyorum. Sandıkları kişiler asla olmayacağız da bence.

    YanıtlaSil
  9. Herkesin bakış açısı karşısındakini değiştirir. Bu yüzden takmamak gerekiyor.
    Bu arada blogumda paylaştım seni:)

    YanıtlaSil
  10. Kendiniz olun kendiniz kalın yeter bence

    YanıtlaSil
  11. iyilerin olduğu bir yer kaldı mı bu dünyada

    YanıtlaSil
  12. kendim yazmışım gibi hissettim,bloguma göz atmak ister misin

    YanıtlaSil
  13. Pek az blog yazısını sesli okuma ihtiyacı duyuyorum. Okurken karşımdaki insanın ritmini keşfediyorum. Kendi sesimi duyarken, onun sokaklarında yürüyorum, adımlarımı onun sözcüklerinin verdiği müziğe göre vuruyorum. Serzeniş var, belki hayal kırıklığı, biraz can sıkıntısı. Ama okuyan kişi olarak umut da var, görüyorum. İnsanın kendini ifade edebilmesi olağan gelebilir, ama herkeste yok bu özellik. Umut kadar şans da var öyleyse. Güzelliklerin bulmasını diliyorum seni. Neşeli ve sağlıklı sevgilerle :)

    YanıtlaSil
  14. Ben de aklını ve vicdanını aynı oranda kullanan yok yok vicdanını ve merhamet duygularını daha çok kullanan insanların olduğu yere taşınmak istiyorum. Orası neresi birileri yol göstersin :)
    Şaka bir yana insan gittikçe yalnız ve bencil oluyor. Bencil olmayacağım desende karşındaki insana göre bencilliğin de değişiyor. Hak etmiyorlar bir kuru selamı, güler yüzü. Yardımı geçtim zaten :(

    YanıtlaSil