Vasat beyinler arasında vasatlaşan beyinler...
Her yerde konuşulur, illaki hayatımızın bir döneminde duymuşuzdur. Çocukken çok yaratıcı, meraklıydık sonra büyüdük ve sıkıcılaştık, yaratıcılığımızı yitirdik, herkes gibi olduk. Ölümü bekler olduk. Sıkıcı, monoton, dinazorlaşan bir beyin.
Bunun bana olmayacağına yemin etmiştim. Hatırlıyorum. Hayır ben sizden farklı olacağım. Kendimi sizin vasat beyinlerinizden koruyacağım. Her zaman öğreneceğim, araştıracağım, evet dünyayı gezeceğim. Bir sırt çantası, bir tren ya da bir karavan ile.. Sonra büyürsün ve bunlar sana saçma gelir. Çünkü sana saçma ve çocukca olduğu söylenir.
İşte şimdi tekrar farkına vardım. Kendimi sizin gibileştirmişim, ya da siz beni sizin gibileştirmişsiniz. Her ne ise. Kendimi eve kapatmış, yeni bir şey öğrenmeyen, bildiklerini tekrarlayan, konfor alanından çıkmayan biri haline gelmişim. Sanki çok büyük meret yetişkin gibi davranmak. Yetişkin demek sıkıcı ve rijit kuralları olan demek değil ki. Her şey bir kutuya sığdırılmış. Herkes bir kutuya sokulmak istiyor.
Mühendis misin, o zaman örgü örmeyeceksin, sanatsallıktan hoşlanmayacaksın, sadece matematik ve şantiye ile ilgili haberler okuyacaksın.
Entellektüel misin, sadece sanatsal müzik ve opera dinleyeceksin, her şeyi deneyeceksin yoksa entellektüel değilsindir.
Kısacası bir şey olacaksan o kutulara sığacaksın, kollarını, bacaklarını, fikirlerini, arzularını, kendini küçültecek ve onların koyduğu çerçevelere sığacaksın.
Hayır efendim öyle değil! Değil işte. Ben benim. Özgür, birtanecik, özgün, dünya aleminde sadece bir kere var olmuş ve benden bir kere daha tekerrür etmeyecek. O kadar değerli ve benzersiz...
O yüzden kutulara sığmadan yaşama zamanı. Aynı zamanda, anne, eş, mühendis, filozof, istediği müziği dinleyen, dindar, bazen kitap okuyan bazen yarıda bırakan, her çeşit yemeği deneyen, her kültürden her dinden arkadaş edinebilen ve kendini özgürce var eden biri olunabilir. Bu sayede varlık çoşkulu ve anlamlı bir şekilde yaşanabilir..
Her şey mümkün.
Edischar
Kocaman bir Hoş geldin!!! yazıyorum buraya :) <3
YanıtlaSilYapılan/yapılmayan herşey kişilikle, genlerle, huyla ilgili. Kimi gezgin doğar ,kimi evcimendir, kimi köksalar kiminin kökleri elinde dolaşır. Benim düşüncem de tıpkı senin gibi nasıl istiyorsan öyle yap. Kimseye kendimizi beğendirme zorunluluğumuz yok:)
YanıtlaSilayolcum kendini sınırlamak şartlamak hoş değil tabisi :)
YanıtlaSilBu biraz konfor alanından çıkmamakla da ilgili. Ama evet, ''diğerleri'' bahanemiz olabiliyor bu noktada. Yoksa diğerleri diğerleridir, biz de biz. :)
YanıtlaSilKendini yeniden bulmuş gibisin... Bu yolda muvaffak olmanı ve içinden geldiği gibi dilediğince yaşamanı diliyorum. Ve de kim ne derse desin ne istersek o olabiliriz. :)
YanıtlaSil